“Her gün kaç karar verdiğinizi düşünüyorsunuz?” 

Google amcaya sorarsanız, cevap 70 ila 35.000 arasında değişecektir. 

Bize sorarsanız, bu soruyu sormak bile yanlış olur. 

Zira biz ahlak ile ilgileniyoruz

Kararlarınızın niceliğiyle değil, niteliğiyle ilgileniyoruz. 

Ahlakı, iyi bir karar ile kötü bir karar arasındaki farkı oluşturmamıza yardımcı olan bir araç olarak düşünmek isteyebilirsiniz. 

Ahlak felsefesi, “ne yapmalıyız?” şeklindeki pratik soruyu soran felsefe dalıdır. 

Bu da değerler, ilkeler, inançlar ve normlar gibi şeylerin incelenmesine yol açar. Bunlar seçimlerimizi şekillendiren şeylerdir: 

  • Nasıl yaşamalıyız? 
  • Hangi seçimleri yapmalıyız? 
  • Hayatlarımızı yaşamaya değer kılan nedir? 

İyi bir seçimin şartlarını bulmamıza ve ardından mevcut seçeneklerimizden hangisinin en iyisi olduğunu anlamamıza yardımcı olmaya çalışır.

Diyelim ki yakın bir arkadaşınız, örneğin Burak, size depresyonla mücadele ettiğini söyledi. Kendisini izole edilmiş ve yalnız hissediyor. Ne zaman dışarı çıkmaya davet edilse, Burak bu bilgiyi başka kimsenin bilmesini istemediğini söylüyor. Sadece sizinle paylaşıyor. 

 

Birkaç gün sonra, başka bir arkadaşınız Burak konusunda hayal kırıklığına uğramış bir halde size geliyor. Burak yine son dakikada planlarını bozmuş. Bu da arkadaşınızın canına tak etmiş. Burak’ı artık dışarı davet etmemeye karar vermiş. 

Mesele şu ki, yalnızlık Burak’ı daha da kötü hissettirebilir. Depresyonla ilgili bilgileri paylaşmak Burak’a daha fazla empati ve şefkatle yaklaşılmasına yardımcı olsa da bu bir güven ihlali olacaktır. 

Burak bunu öğrenirse, özellikle de savunmasız bir durumdayken, neler olabileceğini kim bilebilir? 

Siz ne yaparsınız? 

Sırrı saklayıp Burak’ın sosyal olarak yalnız kalmasına izin mi verirsiniz? 

Yoksa Burak’ın güvenini kırıp bunu onların yararına mı yaparsınız?

Bu soruları cevaplamak, neyin önemli olduğu konusunda netleşmek anlamına gelir: 

Değerler ve ilkeler. 

Değerler, iyi olduğunu düşündüğümüz ve bu nedenle en derinden önemsediğimiz şeylerdir. Adalet, bilgi, aile ve eşitlik gibi şeyler. 

Bu durumda, farklı yönlerde hem güvenilirliğe hem de şefkate değer veriyoruz. 

Görünüşe göre değerlere başvurmak tek başına bu ikilemi çözmemize izin vermeyecek. 

Sadece neyin iyi olduğunu değil, neyin doğru olduğunu da bilmemiz gerekiyor. 

İşte burada ilkeler devreye giriyor. 

İlkeler kumda bir çizgi çizmemize yardımcı olur. Değer verdiğimiz şeyleri elde etmenin kabul edilebilir yollarını belirlerler.

Burak ile ilgili olarak yol gösterici ilke, bazı insanlar “sözüne sadık ol” gibi bir ilkeyi benimseyebilir. Bu, riskler ne olursa olsun Burak’ın güvenini koruduğunuz anlamına gelir. Diğerleri ise “insanların menfaatleri doğrultusunda hareket etmek” gibi bir ilkeye meyledebilir. İnsanların depresyondan haberdar olmasının Burak’ın menfaatine olduğuna karar verebilirler. Elbette hala belirsizlikler var. 

  • Peki, ahlaki bir karar vermeyi bu kadar karmaşık hale getiren nedir?
  • Peki hangi değerleri ve ilkeleri nasıl seçeriz ve çatışma halinde nasıl seçim yaparız? 
  • Değerler ve ilkeler: İyiye karşı iyi. 
  • Peki bu doğru mu? 

İşte bu noktada amacımızla olan bağlantımız kararlarımızı yönlendirmemize yardımcı olur. 

Yol gösterici Kuzey Yıldızımız nedir? 

Varlık sebebiniz nedir? 

Bir kez daha size güvenen arkadaşınız Burak’ı düşünün. 

Ayrıca arkadaşlığın amacını düşünün. 

Hakikaten arkadaşlar ne içindir? 

Neden size sır olarak anlatmaya karar verdiklerini düşün. 

Burak’ın arkadaşı olarak amacınız onun hayatını, iniş ve çıkışlarını onunla paylaşmak. Ama bu onun hayatı. Bunu kiminle paylaşacağına ancak kendisi karar verebilir. 

Burak bu bilgiyi yalnızca sizinle paylaşmayı seçti. 

Bunu göz önünde bulundurarak, insanların çıkarları doğrultusunda hareket etmeyi tercih etseniz bile, amaç hakkında düşünmek ve Burak’ın amacını düşünmek sizi farklı bir yol izlemeye teşvik edebilir.

Her tercih yaptığımızda dünyayı değiştiririz

Peki, siz nasıl bir dünyada yaşamak istiyorsunuz?

Felsefi Danışmanınızla konuşma size yardımcı olabilir.