Hemen hemen herkesin duyduğu bu soru birçok fizikçi, matematikçi ve mühendisin de dikkatini çekmiştir. Bu konuda yapılan çalışmalar farklı varsayımlar üzerinden ilerlediği için elde edilen sonuçlar da birbirinden farklıdır. Önceki çalışmalarda elde edilen sonuçları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.
- Eğer yağmur dikey olarak yağıyorsa veya cismin hareket yönü ile rüzgâr yönü birbirine zıt ise daha az yağmur damlasına maruz kalmak için en iyi seçenek koşmaktır.
- Eğer rüzgâr ile cismin hareket yönü paralel ise en iyi seçenek belirli bir hızda yürümek olacaktır. Buradaki belirli hız, rüzgâr hızının hareket yönündeki bileşenine eşittir.
Daha önceki çalışmalarda insan vücudu yerine daha basit bir şekil olan paralel yüzlü bir cismin hareket ettiği düşünülmüş ve elde edilen sonuçlar insan vücudu için genellenmiş. Ancak İtalya’daki Brescia Üniversitesinden Prof. Dr. Franco Bocci, çalışmalarda paralel yüzlü bir cismin kullanılmasının sorunu çok basitleştirdiğini ve bu yüzden elde edilen sonuçların insan vücudu için genellenemeyeceğini düşünüyor. Prof. Dr. Bocci’ye göre maruz kalınacak yağmurun miktarı, rüzgâr yönünün yanı sıra yağmurdaki cismin şekline de bağlıdır. Prof. Dr. Bocci, European Journal of Physics’te yayımlanan makalesinde yağmurlu havada optimum hızın ne kadar ince olduğunuza, rüzgâr hızına, yağmur damlasının boyutuna ve yol ile rüzgâr yönü arasındaki açıya bağlı olarak değiştiğini gösterdi. Bu faktörlerin belirli kombinasyonları ise bazen optimum bir hızda yürümenin iyi bir seçenek olduğunu ortaya koyarken, çoğu zaman ise olabildiğince hızlı bir şekilde koşmanın daha az ıslanmak için en iyi seçenek olduğunu gösterdi.
Sonuç olarak eğer şemsiyeniz yanınızda değilken sağanak yağmura yakalandıysanız ve varmak istediğiniz yer çok uzakta değilse, daha az yağmur damlasına maruz kalmak için olabildiğince hızlı koşun.
Kaynak: Bocci F., ‘’Whether or not to run in the rain.’’, European Journal of Physics, Cilt 33, s. 1321-1332, 2012.